Hafta sonu Kapadokya'da Liberal Düşünce Kongresi vardı. Eşim Nagehan'la kongrenin katılımcılarındandım. Aslında bu yazıda kongrede konuşulanları aktaracaktım. Fakat öyle tuhaf bir olay yaşadık ki öncelikle bunu anlatmalıyım.

Kapadokya'ya cumartesi geldik ve Kongre'nin yapılacağı otele yerleştik. Sonrasında tüm gün sunumlar ve tartışmalarla geçti. Günün akşamı bir dostumuzun ısrarıyla yeni açılmış başka bir mekâna geçtik. Orada konaklayıp pazar sabahı Kongre'nin yapıldığı otele geldik. İçeri girdiğimde otel çalışanları benimle konuşmak istedi.

Gece yarısı tam 4'te polisler otele baskın yapmış ve "Rasim Ozan Kütahyalı'yı alacağız" demişlerdi. Otel görevlileri garip tavırlarla gelen bu polis ekibini görünce şok olmuştu. "Neden alacaksınız" deyince de cevap vermemişler ve "bize gelen emir böyle" demişlerdi. Beni alıp nezarethaneye koyacaklarını ve pazartesi sabahı savcıya ifade vereceğimi söylemişlerdi. İçlerinden biri pişkin pişkin gülerek "pazartesi sabahına kadar misafir edeceğiz kendilerini" demişti. Bunun üzerine otel yetkilileri de eşimle beraber otelden ayrıldığımı söylemişti. Bu cevaba çok öfkelenen polis ekibi ilk kaldığımız otel odasına baskın yapmış ancak odanın boş olduğunu görüp daha da öfkelenmişlerdi.
Otel yetkilileri polislerin anormal tavırlarından bu işin paralel bir boyutu olduğunu hissetmişlerdi. Bu GBT kaydına göre yapılmış rutin bir tebliğname değildi. İntikam amaçlı bir gece yarısı operasyonuydu. Polislerin ısrar ve öfkeyle benim nerede olduğumu sormalarına da bu yüzden yanıt vermemişler. Her ne kadar bir kısım kendine liberal diyen profesörler ve yazarlar paralel devlet gerçeğini inkâr etseler de sıradan vatandaş normal devletin dışında paralel bir devletin varlığının farkında. Tuhaf bir polis çetesinin gece yarısı 4'te anti-paralel bir şahsı tutuklamak için mütecaviz bir şekilde gelip otel basmasını normal karşılamıyorlar. Şu an bile bu paralel çete kendilerini tacize devam eder diye korkuyor.